Bangladeş’te 48.000 Tekstil İşçisine Açılan Davalar Düşürüldü
BiModaHayat
29 Eki
2 dakikada okunur
Bangladeş’te hazır giyim sektörü, tarihinin en önemli dönemeçlerinden birini yaşıyor. Ülkenin geçici hükümeti, ücret protestoları sırasında yargılanan 48.000 işçiye yönelik tüm davaları düşürdü. Bu karar, yıllardır süren sendikal mücadelelerin ve uluslararası dayanışmanın büyük bir sonucu olarak görülüyor.
Bangladeş hükümeti, 2023 yılında daha yüksek ücretler için protesto düzenleyen 48.000 hazır giyim işçisine karşı açılan ceza davalarını düşürdü. (Getty Images)
Protestoların Gölgesinde Başlayan Süreç
2023 yılının sonlarına doğru Bangladeş’in tekstil emekçileri, artan enflasyon, yükselen yaşam maliyetleri ve aylık düşük ücretlere karşı sokaklara çıkmıştı. Sendikalar, işçilerin geçimini sağlayacak ücret olarak 23.000 BDT’yi (yaklaşık 196–215 USD) talep ediyordu.
Yeni asgari ücret teklifleri ise bu taleplerin çok altında kaldı. Nihayetinde yaklaşık 12.500 BDT’ye (≈ 114 USD) çıkarıldı; ki bu da sendikaların “yaşam ücreti” talebinden epey uzak.
Gösteriler, bazı bölgelerde sert bir şekilde bastırıldı. Polisle işçiler arasında çatışmalar oldu; dört işçi can verdi, onlarca kişi yaralandı, yüzlerce işçi gözaltına alındı.
Ama protestoların sadece sokaklarda kalmayacağı çok geçmeden anlaşıldı. Fabrika sahipleri, emekçiler hakkında vandalizm, saldırı hatta cinayet suçlamalarını içeren davalar açtı. Bunların bazılarında binlerce işçi, tek bir dava dosyasıyla hedef gösterildi. Sendika ve hak savunucuları bu tür davaları “örgütlenmeyi engelleme” amaçlı gasp aracı olarak nitelendirdi.
Bangladeş’te 48.000 Tekstil İşçisine Açılan Davalar Düşürüldü
Ekim 2025’te geçici hükümet, bu toplu dava dosyalarının tamamını geri çekme kararı aldı. Yaklaşık 48.000 işçi, artık geçmiş protestolar nedeniyle suçlanmayacaktı.
Temiz Giysi Kampanyası (Clean Clothes Campaign), İşçi Hakları Konsorsiyumu ve Dayanışma Merkezi gibi küresel ağların uzun soluklu çabaları, uluslararası markalara baskı kampanyaları, sendikal direniş ve kamuoyu duyarlılığı, bu kararda belirleyici unsurlar olarak öne çıktı.
Uluslararası markalarla bağlantılı tedarikçilerden bazılarının bu davaları açtığı tespit edildi. Bu markaların, işçilerin taleplerini desteklemek ya da tedarik zincirlerindeki sorumluluklarını yerine getirmek konusunda yetersiz kaldığı sık sık dile getirildi.
Sendikal lider Kalpona Akter, bu kararı “emekçilerin, örgütlenmenin ve uluslararası dayanışmanın zaferi” olarak tanımladı.
ZAMAN ÇİZELGESİ
23 Ekim 2025
Bangladeş: 48.000 hazır giyim işçisine karşı açılan toplu ceza davalarının düşürülmesiyle 'büyük zafer
26 Haziran 2024
Bangladeş: Tekstil işçileri, ücretlerin yaşam maliyetlerini karşılamaya 'yetersiz' olması nedeniyle sanayi bölgelerinde karne talep ederek protesto düzenledi
21 Nisan 2024
RMG fabrikasından maaş talep etmek için yapılan protesto sonrasında yetkililerle çıkan çatışmada 60 işçi yaralandı
5 Nisan 2024
Bangladeş: İnsan hakları grubu, büyük markaları, işçi liderlerine yönelik cezai suçlamaları düşürmeleri için tedarikçilere baskı yapmaya çağırdı
20 Mart 2024
Bangladeş: AAFA, Bangladeş'te hapse atılan hazır giyim işçilerinin serbest bırakılmasını talep etti
Yüzeyde Barış, Derinde Değişim İhtiyacı
Davalardan vazgeçilmesi elbette ki büyük bir sembolik adım. Ancak mesele sadece ceza davalarının geri çekilmesiyle sınırlı değil; işçi haklarının kalıcı güvenceye alınması, grev ve örgütlenme hakkının resmen tanınması, ücretlerin piyasa şartları, enflasyon ve yaşam maliyetiyle bağlantısının kurulması gibi yapısal reformlar gündemde.
Öte yandan, moda endüstrisi için bu karar, sorumlu tedarikin yeniden değerlendirilmesi çağrısı niteliği taşıyor. Markalar, düşük fiyat baskısıyla çalışanların haklarını aşındırmak yerine tedarik süreçlerindeki etik, adalet ve şeffaflığı güçlendirmek zorunda kalacak.
ir ürün kapıdan içeri girip sonra geri döndüğünde, hikâye iki kez yazılıyor. İki kez taşıma, çoğu zaman yeniden paketleme, tekrar depoya alma, kontrol/temizleme, yeniden etiketleme…
İsviçre merkezli plastic-free spor giyim markası Mover, güçlü (ve biraz da meydan okuyan) bir şey yaptı: ürünlerini toprağa gömüp sekiz ay sonra geri çıkardı. Gözlemledikleri şey spor giyim ürünlerinde kullanılan sentetik konusunu yeniden tartışmaya açtı. Çünkü, sentetik içermeyen, tamamen doğal liflerden üretilmiş parçalar “çözünmeye / biyobozunmaya” başlamıştı.
CITEVE bünyesinde laboratuvar ölçeğinde yürütülen hidroponik pamuk üretimi, bir sonraki aşamada dikey tarım entegrasyonu ile “dikey pamuk tarlası” modeline taşınmaya hazırlanıyor. Bu model, toprağa ihtiyaç duymadan, kapalı ortamda ve yılda tek hasat yerine 3–4 hasada kadar çıkabilen bir üretim yapısına dayanıyor.
Yorumlar