Bangladeş’te 48.000 Tekstil İşçisine Açılan Davalar Düşürüldü
BiModaHayat
2 gün önce
2 dakikada okunur
Bangladeş’te hazır giyim sektörü, tarihinin en önemli dönemeçlerinden birini yaşıyor. Ülkenin geçici hükümeti, ücret protestoları sırasında yargılanan 48.000 işçiye yönelik tüm davaları düşürdü. Bu karar, yıllardır süren sendikal mücadelelerin ve uluslararası dayanışmanın büyük bir sonucu olarak görülüyor.
Bangladeş hükümeti, 2023 yılında daha yüksek ücretler için protesto düzenleyen 48.000 hazır giyim işçisine karşı açılan ceza davalarını düşürdü. (Getty Images)
Protestoların Gölgesinde Başlayan Süreç
2023 yılının sonlarına doğru Bangladeş’in tekstil emekçileri, artan enflasyon, yükselen yaşam maliyetleri ve aylık düşük ücretlere karşı sokaklara çıkmıştı. Sendikalar, işçilerin geçimini sağlayacak ücret olarak 23.000 BDT’yi (yaklaşık 196–215 USD) talep ediyordu.
Yeni asgari ücret teklifleri ise bu taleplerin çok altında kaldı. Nihayetinde yaklaşık 12.500 BDT’ye (≈ 114 USD) çıkarıldı; ki bu da sendikaların “yaşam ücreti” talebinden epey uzak.
Gösteriler, bazı bölgelerde sert bir şekilde bastırıldı. Polisle işçiler arasında çatışmalar oldu; dört işçi can verdi, onlarca kişi yaralandı, yüzlerce işçi gözaltına alındı.
Ama protestoların sadece sokaklarda kalmayacağı çok geçmeden anlaşıldı. Fabrika sahipleri, emekçiler hakkında vandalizm, saldırı hatta cinayet suçlamalarını içeren davalar açtı. Bunların bazılarında binlerce işçi, tek bir dava dosyasıyla hedef gösterildi. Sendika ve hak savunucuları bu tür davaları “örgütlenmeyi engelleme” amaçlı gasp aracı olarak nitelendirdi.
Bangladeş’te 48.000 Tekstil İşçisine Açılan Davalar Düşürüldü
Ekim 2025’te geçici hükümet, bu toplu dava dosyalarının tamamını geri çekme kararı aldı. Yaklaşık 48.000 işçi, artık geçmiş protestolar nedeniyle suçlanmayacaktı.
Temiz Giysi Kampanyası (Clean Clothes Campaign), İşçi Hakları Konsorsiyumu ve Dayanışma Merkezi gibi küresel ağların uzun soluklu çabaları, uluslararası markalara baskı kampanyaları, sendikal direniş ve kamuoyu duyarlılığı, bu kararda belirleyici unsurlar olarak öne çıktı.
Uluslararası markalarla bağlantılı tedarikçilerden bazılarının bu davaları açtığı tespit edildi. Bu markaların, işçilerin taleplerini desteklemek ya da tedarik zincirlerindeki sorumluluklarını yerine getirmek konusunda yetersiz kaldığı sık sık dile getirildi.
Sendikal lider Kalpona Akter, bu kararı “emekçilerin, örgütlenmenin ve uluslararası dayanışmanın zaferi” olarak tanımladı.
ZAMAN ÇİZELGESİ
23 Ekim 2025
Bangladeş: 48.000 hazır giyim işçisine karşı açılan toplu ceza davalarının düşürülmesiyle 'büyük zafer
26 Haziran 2024
Bangladeş: Tekstil işçileri, ücretlerin yaşam maliyetlerini karşılamaya 'yetersiz' olması nedeniyle sanayi bölgelerinde karne talep ederek protesto düzenledi
21 Nisan 2024
RMG fabrikasından maaş talep etmek için yapılan protesto sonrasında yetkililerle çıkan çatışmada 60 işçi yaralandı
5 Nisan 2024
Bangladeş: İnsan hakları grubu, büyük markaları, işçi liderlerine yönelik cezai suçlamaları düşürmeleri için tedarikçilere baskı yapmaya çağırdı
20 Mart 2024
Bangladeş: AAFA, Bangladeş'te hapse atılan hazır giyim işçilerinin serbest bırakılmasını talep etti
Yüzeyde Barış, Derinde Değişim İhtiyacı
Davalardan vazgeçilmesi elbette ki büyük bir sembolik adım. Ancak mesele sadece ceza davalarının geri çekilmesiyle sınırlı değil; işçi haklarının kalıcı güvenceye alınması, grev ve örgütlenme hakkının resmen tanınması, ücretlerin piyasa şartları, enflasyon ve yaşam maliyetiyle bağlantısının kurulması gibi yapısal reformlar gündemde.
Öte yandan, moda endüstrisi için bu karar, sorumlu tedarikin yeniden değerlendirilmesi çağrısı niteliği taşıyor. Markalar, düşük fiyat baskısıyla çalışanların haklarını aşındırmak yerine tedarik süreçlerindeki etik, adalet ve şeffaflığı güçlendirmek zorunda kalacak.
Deri, kaşmir ve yün gibi lüks kabul edilen malzemeler, moda dünyasının prestij sembolü olmaktan çıkıp iklim krizinin en görünmez aktörleri arasına girdi. Collective Fashion Justice ‘ın yeni raporu, küresel moda endüstrisinin yılda 8,3 milyon ton metan gazı saldığını ve bunun Fransa’nın toplam metan emisyonunun dört katı olduğunu ortaya koyuyor.
Sentetik giysiler, özellikle de Polyethylene Terephthalate (PET) gibi polyester bazlı kumaşlar, dünya okyanuslarındaki mikroplastik kirliliğinin başlıca kaynaklarından biri. Ancak son araştırma, işin sadece “hangi kumaş” sorusuyla sınırlı kalmadığını, “kumaşın rengi”nin bile süreci hızlandırabileceğini gösteriyor.
Cannes’da düzenlenen Mare di Moda fuarı, plaj giyimi, iç çamaşırı ve spor giyim alanındaki yenilikleri sergileyerek, sektörün geleceğine dair önemli sinyaller verdi. 2025’teki etkinlikte öne çıkan tartışmalardan biri, 2027 yılına kadar moda ve tekstili şekillendirecek ana trendlerdi: melezleşme, duygu, koruma, yetişkinlik ve coşku. David Shah’ın analizleri, bu eğilimleri ve endüstrideki dönüşümleri derinlemesine yorumladı.
Yorumlar