top of page

AB’den Sürdürülebilirlikte Tartışmalı Adım

  • Yazarın fotoğrafı: BiModaHayat
    BiModaHayat
  • 3 gün önce
  • 2 dakikada okunur

Moda Endüstrisi Ne Kadar Etkilenecek?


AB’den Sürdürülebilirlikte Tartışmalı Adım

Avrupa Parlamentosu’nda geçtiğimiz hafta alınan bir karar, kurumsal sürdürülebilirlik alanında uzun süredir inşa edilen çerçevenin geleceğini tartışmaya açtı. Milletvekilleri, büyük şirketler için geçerli olan sürdürülebilirlik kurallarını daraltan bir “basitleştirme paketi”ni onayladı. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) gibi çevresel ve sosyal etkileri yüksek alanlar, bu değişiklikten doğrudan etkilenebilir.


Özellikle Moda Endüstrisi için Bu Ne Anlama Geliyor?

Yeni düzenlemelerle birlikte, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD) kapsamları daraltıldı. Önceden daha geniş bir şirket yelpazesini kapsayan bu kurallar artık daha büyük şirketleri hedef alacak:


  • CSRD kapsamına artık yalnızca 1.000’den fazla çalışanı ve 450 milyon euro cirosu olan büyük şirketler girecek.

  • CSDDD ise yalnızca 5.000’den fazla çalışanı ve 1,5 milyar euro cirosu olan dev şirketleri kapsayacak.

  • Tedarik zinciri ihlalleri için AB düzeyinde sorumluluk kaldırıldı; yaptırımlar ulusal otoritelere devredildi.

  • İklim geçiş planları hâlâ zorunlu ancak artık yasal bağlayıcılığı yok.


Bu değişiklikler, “bürokrasiyi azaltma” hedefiyle sunulsa da, çevre ve insan hakları savunucularına göre şeffaflık ve hesap verebilirlikte ciddi bir geri adım anlamına geliyor.


Moda Endüstrisi İçin Ne Anlama Geliyor?

Moda sektörü, karmaşık tedarik zincirleri ve çevresel etkileri nedeniyle sürdürülebilirlik kurallarından doğrudan etkilenen alanlardan biri. Hızlı moda markaları, özellikle üretim süreçlerinde çalışma koşulları, karbon salımı ve su kullanımı gibi konularda AB standartlarına uymakla yükümlüydü.


Yeni düzenlemelerle:

  • Küçük ve orta ölçekli moda markalarının denetimi azalabilir.

  • Tedarik zincirlerinde şeffaflık boşlukları oluşabilir.

  • Uzun vadede yatırımcı güveni ve sürdürülebilirlik taahhütleri zayıflayabilir.


Bazı markalar değişikliği “bürokrasiyi azaltan nefes alma alanı” olarak görürken, sektörün büyük bir kısmı bunu etik üretim ve iklim sorumluluğu açısından geriye gidiş olarak değerlendiriyor.


AB’nin Yeşil Liderliği Sarsılıyor Mu?

Avrupa Birliği, uzun yıllardır sürdürülebilirlik ve iklim alanında küresel bir lider olarak kabul ediliyordu. Ancak son dönemde iş dünyası yanlısı görüşler güç kazanıyor ve düzenlemelerin “aşırı bürokratik” olduğu eleştirileri öne çıkıyor.


Bu karar, AB’deki yeşil düzenlemelerdeki fikir birliğinin ivmesini kaybettiğini gösteriyor. Çevre ve insan hakları savunucuları, Avrupa’nın iklim liderliğinin ve kurumsal hesap verebilirliğinin zayıflayabileceği konusunda uyarıyor.


Sırada Ne Var?

Nihai metin üzerindeki müzakerelerin bu ayın sonunda başlaması bekleniyor. Parlamento ve üye ülkeler arasındaki görüşmelerin ardından karar kesinleşecek. Moda markaları için bu süreç, AB’nin sürdürülebilirlik vizyonunun yeniden şekilleneceği bir dönem anlamına geliyor.


BiModaHayat Yorumu


Sürdürülebilirlik, artık sadece bir etik mesele değil; markaların uzun vadeli varlığını belirleyen kritik bir faktör. AB’nin bu adımı kısa vadede maliyetleri düşürebilir, ancak uzun vadede moda endüstrisinin yeşil dönüşüm yolculuğunu yavaşlatma riski taşıyor.

Moda dünyası için asıl soru şu: Gerçek sürdürülebilirlik, bürokrasiyle mi yoksa iradeyle mi korunur?

Yorumlar


Top Stories

1/57
bottom of page