Neden Türkiye'de Çam Ağaçları Daha Çok Dikiliyor?
Hızlı Büyüme ve Kolay Üretim
· Kızılçam, hızlı büyüyen, fidan olarak kolay üretilebilen ve düşük maliyetli bir ağaç türüdür.
· 5-10 yıl içinde görsel olarak “orman” görünümü kazandırır, bu da kısa vadeli başarı algısı yaratır.
· Kamu kurumları ve kampanyalar “kaç ağaç diktik” üzerinden performans ölçtüğü için hızlı büyüyen türler tercih edilir.
· Yıl boyu yeşil kalması medyada görsel olarak etkileyici bir sonuç yaratır.
Fidancılık ve Orman Planlama Altyapısı
· Türkiye’deki orman fidanlıklarının büyük bölümü çam fidanı üretmeye odaklıdır.
· 1940’lı yıllarda kurumsallaşan Orman Genel Müdürlüğü (OGM), 1950 sonrası standart türler üzerinden merkezi planlamaya yöneldi.
· Çam türleri, çoğu bölgeye “uygun” kabul edildiği için fidanlık sistemleri bu doğrultuda kuruldu.
· Bir kez bu altyapı kurulduktan sonra diğer türlerin üretimi ve dağıtımı çok sınırlı kaldı.
Tarihsel Ormancılık Politikaları ve “Yeşil Vatan” Propagandası
· 1950’lerden itibaren doğayı “yeşillendirme” söylemi, kalkınma ideolojisinin bir parçası oldu.
· Bu dönemde ormancılık, “boş duran toprakların üretken hale getirilmesi” olarak görüldü.
O dönemde, iklim krizi, yangın risk haritaları, biyoçeşitlilik gibi kavramlar ormancılık politikalarının içinde yer almıyordu
“Orman demek ağaç demektir” anlayışıyla, tür çeşitliliği değil sayısal yoğunluk ön planda tutuldu.
Bu yüzden yangına direnç gibi faktörler planlamaya dâhil edilmedi.
Yangınların artışıyla birlikte bu planlamaların kırılganlığı sonradan fark edildi.
Ekonomik Değer ve Kullanım Odaklı Tercihler
· Çam türleri, reçine, kereste ve kağıt sanayii açısından ekonomik değere sahip türler
· Bazı bölgelerde bu ekonomik getiri, çamın tercih edilmesinde etkili oldu
· Bu da tür seçimini ekolojik değil ekonomik temellere dayandırdı
İklimsel ve Coğrafi Uygunluk Gerekçesi (Görünürde)
· Akdeniz iklimine uyum sağladığı için kızılçam özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde zaten doğal olarak bulunur.
· Ancak doğal varlıkla, insan eliyle oluşturulan yoğun çam ormanları aynı değildir; doğal döngüler bozulur.
Algı Yönetimi ve Medyada Görsellik
· Çam ormanları yıl boyu yeşil kalır. Bu da dikildikten hemen sonra “başarı” algısı oluşturur.
· Oysa meşe gibi türler yaprak döker ve uzun yıllar “bozkır gibi” görünebilir ama doğa için çok daha dirençlidir.
Kızılçam Ormanları Yangınlarda Adeta Barut Fıçısı
· Kızılçam’ın reçineli yapısı ve sıcak iklimle birleşince yangına karşı en riskli türlerden biri olur.
· Ayrıca bu tür ormanlarda alt örtü çok yoğun olur (çalılıklar, kuru otlar), bu da yangın yayılımını kolaylaştırır.
· Dolayısıyla hızlı bir yeşil görünüm, uzun vadede doğa için bir tehdit haline gelir.
Bugüne Yansıyan Sonuçlar:
· Türkiye ormanlarının yaklaşık %60’ı çam türlerinden oluşuyor. Bu ormanların büyük kısmı monokültür plantasyon karakterinde.
· Bu yapı yangına açık, biyoçeşitliliği zayıf ve iklim değişikliğine karşı savunmasız.
· 2020’lerden itibaren bu planlamanın kırılganlığı anlaşılsa da, politik ve teknik dönüşüm henüz yeterince gerçekleşmiş değil.
Ne Yapmalı?
· Yerel iklime ve ekosisteme uygun, yangına daha dirençli türler tercih edilmeli (meşe, sakız, ıhlamur, zeytin).
· Ormanlar sadece karbon yutakları değil; canlı yaşamı destekleyen sistemler olarak görülmeli.
· Ağaçlandırma politikaları yalnızca “sayıya” değil, kaliteye, çeşitliliğe ve dayanıklılığa odaklanmalı.
Comentários