top of page

Neden Türkiye'de Çam Ağaçları Daha Çok Dikiliyor?

  • Yazarın fotoğrafı: BiModaHayat
    BiModaHayat
  • 12 dakika önce
  • 2 dakikada okunur

Neden Türkiye'de Çam Ağaçları Daha Çok Dikiliyor?

Hızlı Büyüme ve Kolay Üretim

·         Kızılçam, hızlı büyüyen, fidan olarak kolay üretilebilen ve düşük maliyetli bir ağaç türüdür.

·         5-10 yıl içinde görsel olarak “orman” görünümü kazandırır, bu da kısa vadeli başarı algısı yaratır.

·         Kamu kurumları ve kampanyalar “kaç ağaç diktik” üzerinden performans ölçtüğü için hızlı büyüyen türler tercih edilir.

·         Yıl boyu yeşil kalması medyada görsel olarak etkileyici bir sonuç yaratır.


Fidancılık ve Orman Planlama Altyapısı

·         Türkiye’deki orman fidanlıklarının büyük bölümü çam fidanı üretmeye odaklıdır.

·         1940’lı yıllarda kurumsallaşan Orman Genel Müdürlüğü (OGM), 1950 sonrası standart türler üzerinden merkezi planlamaya yöneldi.

·         Çam türleri, çoğu bölgeye “uygun” kabul edildiği için fidanlık sistemleri bu doğrultuda kuruldu.

·         Bir kez bu altyapı kurulduktan sonra diğer türlerin üretimi ve dağıtımı çok sınırlı kaldı.


Tarihsel Ormancılık Politikaları ve “Yeşil Vatan” Propagandası

·         1950’lerden itibaren doğayı “yeşillendirme” söylemi, kalkınma ideolojisinin bir parçası oldu.

·         Bu dönemde ormancılık, “boş duran toprakların üretken hale getirilmesi” olarak görüldü.

  • O dönemde, iklim krizi, yangın risk haritaları, biyoçeşitlilik gibi kavramlar ormancılık politikalarının içinde yer almıyordu

  • “Orman demek ağaç demektir” anlayışıyla, tür çeşitliliği değil sayısal yoğunluk ön planda tutuldu.

  • Bu yüzden yangına direnç gibi faktörler planlamaya dâhil edilmedi.

  • Yangınların artışıyla birlikte bu planlamaların kırılganlığı sonradan fark edildi.


Ekonomik Değer ve Kullanım Odaklı Tercihler

·         Çam türleri, reçine, kereste ve kağıt sanayii açısından ekonomik değere sahip türler

·         Bazı bölgelerde bu ekonomik getiri, çamın tercih edilmesinde etkili oldu

·         Bu da tür seçimini ekolojik değil ekonomik temellere dayandırdı


İklimsel ve Coğrafi Uygunluk Gerekçesi (Görünürde)

·         Akdeniz iklimine uyum sağladığı için kızılçam özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde zaten doğal olarak bulunur.

·         Ancak doğal varlıkla, insan eliyle oluşturulan yoğun çam ormanları aynı değildir; doğal döngüler bozulur.


Algı Yönetimi ve Medyada Görsellik

·         Çam ormanları yıl boyu yeşil kalır. Bu da dikildikten hemen sonra “başarı” algısı oluşturur.

·         Oysa meşe gibi türler yaprak döker ve uzun yıllar “bozkır gibi” görünebilir ama doğa için çok daha dirençlidir.


Kızılçam Ormanları Yangınlarda Adeta Barut Fıçısı

·         Kızılçam’ın reçineli yapısı ve sıcak iklimle birleşince yangına karşı en riskli türlerden biri olur.

·         Ayrıca bu tür ormanlarda alt örtü çok yoğun olur (çalılıklar, kuru otlar), bu da yangın yayılımını kolaylaştırır.

·         Dolayısıyla hızlı bir yeşil görünüm, uzun vadede doğa için bir tehdit haline gelir.


Bugüne Yansıyan Sonuçlar:


·         Türkiye ormanlarının yaklaşık %60’ı çam türlerinden oluşuyor. Bu ormanların büyük kısmı monokültür plantasyon karakterinde.

·         Bu yapı yangına açık, biyoçeşitliliği zayıf ve iklim değişikliğine karşı savunmasız.

·         2020’lerden itibaren bu planlamanın kırılganlığı anlaşılsa da, politik ve teknik dönüşüm henüz yeterince gerçekleşmiş değil.


Ne Yapmalı?

·         Yerel iklime ve ekosisteme uygun, yangına daha dirençli türler tercih edilmeli (meşe, sakız, ıhlamur, zeytin).

·         Ormanlar sadece karbon yutakları değil; canlı yaşamı destekleyen sistemler olarak görülmeli.

·         Ağaçlandırma politikaları yalnızca “sayıya” değil, kaliteye, çeşitliliğe ve dayanıklılığa odaklanmalı.

 

 

Comentários


Top Stories

1/43
bottom of page