top of page

ABD Gümrük Tarifeleri Hindistan Tekstilini Sarsıyor

  • Yazarın fotoğrafı: BiModaHayat
    BiModaHayat
  • 12 Ağu
  • 2 dakikada okunur

ABD Başkanı Trump’ın aldığı son kararla, Hindistan-Texstil endüstrisi büyük bir sarsıntı yaşıyor. Trump, 6 Ağustos 2025'te Rusya’dan petrol alımlarına yanıt olarak, Hindistan ürünlerine ek %25 gümrük vergisi getirirken; bu tarife, mevcut %25 "karşılıklı" vergilerin üzerine eklenerek %50'ye ulaştı. (1) Bu oran yalnızca hazır giyim değil, ev tekstili, mücevher, halı, deniz ürünleri (örneğin karides), kimyasallar, kapital mallar ve güneş panellerini de kapsıyor. Crisil’e göre bu, ihraç gelirlerinin ciddi biçimde erimesine neden olacak. Yasanın 27 Ağustos itibarıyla yürürlüğe gireceği belirtiliyor


ree

Hindistan, tarihsel olarak da benzer ticari baskılarla karşılaştı. Örneğin, 19. yüzyılda Britanya'nın uyguladığı tarifeler Hint tekstilini sistematik olarak zayıflatmıştı; bugün yaşanan durum bu mirası hatırlatıyor


Etkiler Sektör Genelinde Derinleşiyor


Bu hamle, özellikle Tamil Nadu'nun tekstil merkezleri—Tiruppur, Coimbatore, Karur gibi bölgelerde—yoğun yankı buldu. Hazır giyim, örme ve ev tekstili üreticilerine yönelen bu vergiler, bazı ürünlerde etkin olarak %60–64’e kadar çıkabiliyor. Bu durum, ihracatçılar için "fiili bir ticaret ambargosu" olarak tanımlanıyor ve onların kâr marjlarını aşırı derecede daraltıyor. Hindistan’ın 2024–25 mali yılında ABD’ye tekstil ve hazır giyim ihracatı yaklaşık 36,6 milyar dolar seviyesindeydi. Bu tutarın %28’ini oluşturuyordu (2)


Siparişler Kayboluyor, Rakiplere Kayış Hızlanıyor


ABD'li perakendeciler, yol haritasını belirlemek için Hint tedarikçileriyle görüşmelere başlarken bazı büyük markalar sevkiyatları durdurdu ya da yeni siparişleri erteledi. Coimbatore ve Karur'da ev tekstili, Tiruppur’da hazır giyim siparişleri ciddi şekilde zayıfladı. Rakip ülkeler —Vietnam, Bangladeş, Pakistan—%19 ila %36 arasında daha düşük vergilerle avantaj kazanırken, birçok ABD siparişi bu ülkelerle yollarını buluyor.


Kriz Büyüyor, İşsizlik ve İhracat Düşüşü Tehlikesi


Sadece hazır giyim ihracatında %40–50 seviyesinde bir düşüş, 2,5–3 milyar dolar gelir kaybı anlamına geliyor (3) Bu ihracatçılar ve tekstil merkezlerinde 100.000–200.000 kişilik iş kaybı bile söz konusu olabilir.

Tiruppur İhracatçılar Birliği Başkanı KM Subramanian, sektördeki kâr marjlarının zaten %5–7 bandında olduğunu belirterek “Bu maliyeti nasıl paylaşabiliriz?” diye soruyor — yeni yüksekliklerdeki vergi oranları firmaları zor durumda bırakıyor.


Gokaldas Exports’un yöneticisi, teklif edilen %50’lik tarifeyi “vergiden öte fiili bir ambargo” olarak nitelendirdi (4)

Ulusal Başkent Bölgesi (NCR) halihazırda ticari rekabetin sürdürülebileceğini düşünse de, %50 oranında tarifelerin sektörün “us­marketinden dışlanması” anlamına geleceğini belirtti


Finansal Destek ve Alternatif Pazarlara Yönelim


Hükûmet cephesinde de hareket var: Küçük işletmelere yönelik bir kredi garanti programı ve bankaların risk değerlendirmelerine yönelik destek hazırlanıyor. Hindistan hükümeti, 40 milyar rupi bütçe ile 10–15% kredi garantisi ve 70–75% garantili vadeli krediler sunarak, özellikle KOBİ’lere nefes aldırmayı planlıyor (5). Aynı zamanda, mikro ve küçük işletmeleri destekleyecek ve ihracat hedefli yeni pazarları keşfetmeyi amaçlayan bir dış ticaret misyonu başlatılıyor.  Başbakan Modi, “çok ağır bir bedel ödemeye hazır” olduklarını söyleyerek, tarım ve istihdamı korumaya kararlı bir duruş sergiledi


Tarihte Bir Paralellik: Kolonyal Döneme Geri Bakış


Bugün yaşanan bu korumacı ticaret önlemlerinin benzeri, Hindistan’ın tekstil sektörünü zayıflatmak amacıyla 19. yüzyılda Britanya'nın benimsediği tarifelerle karşılaştırılıyor. O dönemde de İngiliz politikaları, Hint tekstilini dış pazarlarda rekabet edemez hale getirmişti. Günümüzde ise benzer bir sonuç, daha yüksek tarifelerle yeniden gündemde.


Değerlendirme


ABD’nin %50’yi bulan yeni tarifeleri, Hindistan’ın ihracat ekosistemini kriz noktasına taşıyor. Bu vergi artışı, Hindistan'ın tekstilciliğini hem ekonomik hem de sosyal olarak sarsan, zamanlamasıyla da kritik bir darbe niteliğinde. Hükûmet ve sektörün acil müdahale ve stratejik yönelim planlarına odaklanması, iş kayıplarını sınırlamak için hayati. Ancak hükümetin hem finansal destek paketleri hem de stratejik dış piyasa yönelimleri, bu darbenin etkisini bir ölçüde gevşetebilir. Krizin, verimsiz dönüşüm yerine inovasyon, çeşitlenme ve yatırım ile fırsata çevrilmesi, sektörün geleceğini belirleyecektir..



Kaynaklar

Yorumlar


Top Stories

1/54
bottom of page