New York’taki Moda Teknolojisi Enstitüsü (Fashion Institute of Technology, FIT), 18 Eylül – 26 Ekim 2025 tarihleri arasında “Adapt/Evolve” adlı çok disiplinli bir sergi düzenliyor. Sergi; moda, ayakkabı/aksesuar, grafik, iç mekan, mücevher, oyuncak tasarımı gibi farklı bölümlerden eserleri bir araya getirerek uyarlanabilir (adaptive) ve kapsayıcı (inclusive) tasarımı erişilebilir bir kültür, toplum ve insan odaklılığında buluşturuyor.
Sürdürülebilirlikle Uyarlanabilir Modanın Söyleşimi
Uyarlanabilir moda çoğunlukla kullanım kolaylığı, erişim ve fiziksel konfor üzerinden tartışılsa da, aslında bunun çok ötesinde bir potansiyel barındırıyor. İnsanların giysilerle olan ilişkisini daha uzun ömürlü, aidiyet duygusu güçlü ve duygusal bağ kurmaya elverişli hale getiriyor. Böylece yalnızca “kapsayıcı” değil, aynı zamanda daha az tüketim, daha az atık ve daha fazla değer yaratımı üzerinden sürdürülebilirlik alanına doğrudan katkıda bulunuyor. FIT’in Adapt/Evolve sergisi de bu kesişim noktasına işaret ederek, sürdürülebilirlik açısından zengin mesajlar içeriyor..
Kaynak Verimliliği & Atık Azaltma
Sergide yer alan bazı tasarımlarda, varolan kumaşları verimli kullanma, pattern (kalıp) optimizasyonu ve açık kaynak dijital avatar modelleri gibi yöntemlerle fazla üretim, kesim atığı ve israfın azaltılması gibi yaklaşımlar dikkat çekiyor. Örneğin, Amy Sperber’in “fashionavatars.org” projesi — 3B avatarlar kütüphanesi — tasarımcıların farklı bedenleri dijital ortamda deneyimlemelerine olanak vererek, numune üretimine gerek kalmadan daha hassas kalıp çıkarmayı mümkün kılıyor. Bu durum hem zamandan hem de malzemeden kazanç demek.
Adaptive Design Association gibi kurumlarla yapılan işbirlikleri, kullanıcının – engelli bireyin – gerçek ihtiyaçlarının tasarıma dahil edilmesini sağlıyor. Bu tür “co-creation” (birlikte yaratım) modelleri, moda endüstrisinde hem sosyo-kültürel sürdürülebilirliği (adillik, kapsayıcılık) hem de malzeme/fonksiyon/süreklilik açısından sürdürülebilirliği destekliyor.
Çok Kullanımlık, Dayanıklı & Duygusal Bağ Kurabilen Tasarımlar
Adaptif Moda, sadece işlevsel değil, aynı zamanda özgüven ve aidiyet duygusu yaratan bir alan. Bir tasarımın kullanılabilirliği, konforu, estetiği ve kişinin kendini kapsanmış hissetmesini ön planda tutması markaya olan aidiyeti de sağlıyor.
Örneğin 2017’de FIT mezunu Helya Mohammadian tarafından New York’ta kurulan Slick Chicks markası, uyarlanabilir iç giyim ve günlük giyim üretiyor. Marka, özellikle hareket kısıtlılığı olan bireyler için tasarladığı yan fermuar ve manyetik kapanış sistemleri ile tanınıyor. Bu tasarımlar, eğilmeden ya da zorlanmadan giyinmeyi mümkün kılarken; aynı zamanda stil, konfor ve özsaygıyı da ön planda tutuyor.
Böylece giysiler “modasının geçmesine” karşı bir direnç geliştiriyor — uzun ömürlülük ve duygusal değer üzerinden sürdürülebilirlik sağlıyor.
Teknoloji ve Dijital Araçlarla Sürdürülebilirlik
Yukarıda bahsedilen avatar modelleri, dijital kalıp çıkarma, üç boyutlu tarama gibi dijital teknikler; fiziksel numune üretimi, prototip tekrarları ve yanlış numara ya da uyumsuzluk kaynaklı iade/atık sorunlarını minimize etme potansiyeli taşıyor. Bu, karbon ayak izi ve lojistik maliyetler açısından da önem arz ediyor.
Sürdürülebilir moda sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal sürdürülebilirliği içerir. Adil işçilik, kapsayıcılık, erişilebilirlik... Uyarlanabilir tasarım bu yönüyle toplumsal dışlanmaya karşı bir savunma mekanizması olarak da işlev görüyor. Adapt/Evolve sergisinin “insan merkezli tasarım” vurgusu bunu destekliyor.
Potansiyel Zorluklar ve Gelişme Alanları
Her ne kadar sergi sürdürülebilir ve kapsayıcı moda arasında güçlü bağlar kursa da, sektörde bu yaklaşımların yaygınlaşması için engeller de mevcut:
Örneğin Maliyet ve Ölçek. Adaptif öğeler ve dayanıklı malzemeler genellikle standart giysilere göre daha maliyetli olabilir. Özellikle düşük bütçeli segmentlerde bunların erişilebilirliği sınırlı kalıyor.
Bu noktada tüketici bilinci ve pazar talebi de önemli bir unsur. Uyarlanabilir modaya ve sürdürülebilirliğe dair talep artıyor ama hâlâ pek çok tüketici için bu konular, görünürlükten ve farkındalıktan öteye geçmiyor. Markaların bu bilinci yaygınlaştırmaları gerekli.
Bir diğer sorun ise Üretim Altyapısı. Kusursuz adaptif özellikleri entegre edebilecek tedarik zinciri ve üretim altyapısı henüz her yerde hazır değil. Özellikle kumaş, dikiş teknikleri, kapanış sistemleri ve standart beden kalıpları gibi unsurların yeniden düşünülmesi gerekiyor.
Bu teknolojileri geliştirirken sürdürülebilir malzemelerin (örneğin geri dönüştürülmüş lifler, organik kumaşlar, düşük kimyasal işlemler) adaptif tasarımlarla birleştirildiğinde performans, konfor veya maliyet açısından bazı teknik ve ticari zorluklara neden olabilmesi de aşılması gereken sorunlardan biri.
Adapt/Evolve, moda dünyasının kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik alanlarında nasıl birlikte evrilebileceğini gösteren güçlü bir vitrin. Bu sergi, adaptif modanın sadece “engelli bireylere yönelik özel tasarım” kategorisinde ayrı kalmaması gerektiği; tersine, moda endüstrisinin temel sürdürülebilirlik stratejilerinden biri haline gelmesi gerektiği mesajını veriyor.
Yorumlar